21 Aralık 2012 Cuma

Sevgilim Nasıl Giyinmeli...

     Erkekler bu konuda pek fazla fikir beyan etmeseler de sevgilim nasıl giyinmeli konusu kadınlar arasında sık konuşulan bir konu. Moda, daha çok kadınların ilgi alanı olmasından dolayı kadınlar sevgililerinin kendi beğendikleri tarzda giyinmesini ister. Erkeklerin geneli de modayı çok fazla takip etmediği için onları giydirmek de kadınlara düşer. Bu yüzden de çoğu erkek genelde giyinirken etrafındaki kadınlara danışır. Ben de bunun üzerine çevremdeki kadınlara "sevgilin nasıl giyinmeli" sorusunu yönelttim.

     Kadınlar erkeklerde her zaman kendi giyim tarzlarına yakın tarzlar  aramıyor. Mesela bir arkadaşım çok renkli giyinmeyi sevmesine rağmen  erkek arkadaşının üzerinde  renkli kıyafetler görmekten hoşlanmadığını söyledi. Bu da aslında kadınların, erkek giyim zevkleriyle kendi giyim zevkleri arasında farklılıklar olduğunu gösteriyor.

     Bu konuda fikirlerini aldığım kız arkadaşlarım genelde sevgililerinin sade şık aynı zamanda spor giyinmelerini tercih ettiklerini söylediler. Moda dergilerinden fırlamış gibi bir erkek arkadaş istiyorum diyenler de illa ki vardır ama bu  erkekler ya modayı çok iyi takip ediyordur yada stil danışmanları vardır. Bu yüzden beylere de çok fazla yüklenmemek gerek açıkçası.

    Yine konuştuğum birkaç kişiden, son zamanların modası olan vintage giyimi sevgililerinin üzerinde görmek istediklerini öğrendim. Yani moda değiştikçe kadınların sevgililerinin üzerinde görmek istedikleri tarzlar da buna göre şekilleniyor. 

     Erkek modasında aksesuar söz konusu olduğunda kadınların ortak beğenileri genelde saat oluyor. Erkekte kolye  istenmeyenler arasında yer alıyor.

    En sık aldığım yanıt ise yerine ve zamanına göre yakışanın giyilmesi gerektiği oldu. Bana mantıklı gelen cevap da buydu. Her tarz herkese yakışmayacağından dolayı, tarz giyinmek adına rezil olmaktansa yakışanı giymek en iyi seçenek olsa gerek.

    Beyler dikkat, sevgilinizin fikirlerine değer verin ama evden çıkmadan da aynaya bakmayı ihmal etmeyin derim.

14 Aralık 2012 Cuma

Yakışanı Giymek Lazım

Modaya uygun giyinmekten daha önemli birşey varsa bu da kesinlikle kendinize ve tarzınıza yakışanı giymektir. Kendinize yakışan, tarzınız olan ve modaya uygun olan bir kıyafeti giydiğiniz zaman ise kıyafette tam olarak bir bütünlüğü yakalamış olursunuz. Kadın veya erkek kıyafeti farketmeksizin kıyafetlerde bulunan aksesuarlar en önemli detaylar gibi görünse de aslında giyim konusunda işin sırrı vücut yapınızı bilip ona göre seçim yapmanızdadır.
      
Uzun boylu erkekler 
      Boyun çizgili kıyafet giymekten kaçınmalılar çünkü boyuna çizgiler boylarını daha uzun göstericektir. Bu da görüntü açısından hoş olmayacaktır. Bunun yanı sıra kruvaze takımlar çok ideal bir seçim olacaktır. Ayakkabıda ise sivri burun ayakkabı giyilmemeli çünkü uzun boylu erkeklerin ayaklarını daha büyük gösterecektir. Gömlek yakaları sivri ve uzun olmamalı, bu da onları olduklarından daha iri gösterecektir.
 Kısa boylu erkekler

     Boyuna ince çizgili gömlekler kısa boylu erkeklerin hem daha zayıf hem de daha uzun boylu görünmesini sağlayacaktır. Bol kıyafetler giymekten kaçınmalılar çünkü bol kıyafetler boylarının daha kısa görünmesini sağlayacaktır. Aynı şekilde dar ama uzun ceketler de tercih edilmemeli ve ceket kolları uzun olmamalı. Paçaları aşağıya doğru daralan pantolonlar tercih edilmeli ancak duble paça kullanmaktan kaçınılmalı. Gömlek yakaları ve manşetleri geniş olmamalı. Kravatta ise büyük desenli olanlar tercih edilmemeli.

Şişman erkekler
     Enine çizgili kıyafetler şişman erkekleri daha geniş göstereceğinden dolayı tercih edilmemeli. Çok dar veya çok bol kıyafetler de giyilmemeli. Boğazlı kazak da giyilmemeli ve kıyafetlerde seçilen renkler siyah, kahverengi ve füme olmalı. Kemer kullanımı da vücudu böleceği için daha ince bir görünüm ortaya çıkacaktır ancak kemer fazla sıkılırsa kilolar daha fazla belli olur.

Zayıf erkekler

     Öncelikle koyu renk kıyafetler daha zayıf görünüm vereceği için kesinlikle giyilmemeli. Beyaz, krem, bej renkleri tercih edilmeli. Bol kıyafetler emanet gibi duracağı için kesinlikle üste oturan ancak çok da dar olmayan kıyafetler giyilmeli. Kıyafetlerde kalın kumaşlar seçilmeli böylece zayıflık daha az göze batar. V yaka süveterler boynu ve zayıf kısımları ortaya çıkaracağından, balıkçı yaka veya bisiklet yaka tercih edilmeli.

     

10 Aralık 2012 Pazartesi

2013 Erkek Koleksiyonları

     Son zamanlarda erkek moda dergilerine göz atıyorum da görüyorum ki yeni sezon yine çok şık bir şekilde kendini gösteriyor.Var olan tarzların birbirleriyle veya küçük aksesuar ve ayrıntılarla kombine edilmesi de eski tarzları bir bakıma yeniliyor. Ünlü modacı Atıl Kutoğlu'nun da dediği gibi "modanın güzel ve farklı tarafı devamlı değişen, belli, yakın periyodlarla yenilenen bir sanat ve endüstri dalı olması". Yeni sezon erkek koleksiyonlarında başlıca göze çarpan tarzlar; erkekler için baştan aşağıya deri giyinme, kamuflaj modası, kolej tarzı ve üste oturan kıyafetler. 
    

   

     İlk insanlardan günümüze kadar gelen deri giysiler moda dünyasında önemli olan yerini hala koruyor. Geçmişte rock kültürü ve motorsikletli kişilerin akımıyla ortaya çıkan deri modası kadın erkek herkesin dolaplarında vazgeçilmez bir parça oldu. Derinin diğer kumaşlarla da uyumuyla ilgili yorumlara ne kadar katılsam da baştan aşağıya deri giyinmek biraz abartı olur. Bu giyim tarzını da normal hayatta çok fazla görmek pek mümkün olamaz sanırım ya modeller ya ünlüler küçük bir ihtimal de cesur erkekler giyebilir. 1999 yılında yayınlanan "Dövüş Klübü" filminde kimsenin giymeye cesaret edemediği şekilde deri pantolonlar ve montlar giyen Brad Pitt, Tyler Durden rolüyle ünlü bir dergide en iyi giyinen film karakteri seçilmişti. Deri sadece mont ve pantolonlarıyla değil; kemer, ayakkabı, çanta,eldiven gibi ayrıntılarıyla da aseletini koruyor. Böylece bu yıl da deri moda olmaktan geri kalmayacak ve deriyi en çok gösteren renk her zamanki gibi asil siyah olacak gibi görünüyor. 
     
   



 
   
     Bunun yanı sıra 2009 yılında kendini tam anlamıyla göstermeye başlayan kamuflaj modası hala devam ediyor. Kadın modasında da yeri büyük olan kamuflaj modası ünlü modacıların defilelerinde yerini almaya başladı bile. Başta Marc Jacobs olmak üzere birçok ünlü modacı yeni sezon koleksiyonlarında kamuflaj modasını kullanıyor. Bu koleksiyonlarda zımba ve çivi gibi detaylar öne çıkıyor aynı zamanda kürklere de yer veriliyor. Defilelerde kürklerin kamuflaj ile kombin edilmesi tarzın geçmiş zamanlara göre biraz da olsa değişmiş olduğunu gösteriyor. 
     
 

   
     Bir de kolej modası var çok alışık olduğumuz. Özellikle kurallara uymayan ve kolej kıyafetlerinden nefret eden erkekleri kolej modasına yeniden alıştırmak zor olacak. Ne de olsa kolejdeyken bütün erkekler kolej kıyafetlerinden kurtulmaya çalışmıştır. İngilizlerin ısmarlama terzisi olan Bespoken ekolü, New York moda haftasında sunduğu 2013 erkek koleksiyonunda bu tarzdan birkaç örnek sunuyor önümüze. Akla uslu çocuk imajını getiren kolej tarzı; papyon, kravat, kolej ceketleri, yelek, süveter ve spor ayakkabılardan oluşan kombiniyle gerçekten şıklığın tam bir simgesi. Bu tarzın ceketleri kollarındaki çizgiler ve süet detaylarıyla hem spor hem şık olmayı başarıyor. 
    

 

     Son olarak herkes tarafından çok tartışılan bir tarz olan dar kıyafetler var. Vücuda yapışan kıyafetleri kesinlikle vücuduna güvenen erkeklerin giymesi gerektiği bir gerçek. Zira kombini de zor olan bu tarzın rahatsız olduğunu söyleyen çok erkek var. Öte yandan 2013 erkek koleksiyonunu Milano'da bir süpermarkette tanıtan Moschino, erkeklerde dar kıyafetlerin dikkat çekiciliğini ortaya koyuyor. Markanın erkek koleksiyonu tasarımcısı Bill Shapiro değişik renkler ve baskılı tarzlarıyla dar kıyafetlerin erkekler için bu sene vazgeçilmez olduğunu düşünüyor. Bu tarzın öne çıkan temasının "süper kahraman tema"sı olarak adlandırıldığını da eklemek istiyorum. Dik yakalı gömlekler, paltolar, deri eldivenler ve siyah gözlükler de dar kıyafetleri tamamlayıcı aksesuar olarak bulunuyor. Bu tarzın moda renkleri ise mavi, lacivert ve değişikliği göz önünde tutmak adına bordodan oluşuyor.

Erkek Şıklığının Tamamlayıcıları

     Aksesuarlar kadınlarda olduğu kadar erkeklerin kıyafetlerinde de şıklığı tamamlıyor. Yani aksesuarlar olmadan erkek kıyafetleri de sade kalıyor ve bir tarz oluşturmuyor. Yapılan araştırmalara göre kadınlar aksesuarları süs amaçlı kullanırken erkekler kendini ifade etmek amaçlı kullanıyor.
     Peki beyler hangi aksesuarları nasıl tercih ediyor? Başta kemer olmak üzere vazgeçilmezleri arasında saat, kravat ve kol düğmeleri bulunuyor.


Kemer

     Kemer işlevsel olmasının yanı sıra tarz açısından da görüntüsü önemli olan bir aksesuar. Ayrıca erkeklerin seçmekte en zorluk çektiği aksesuarlar arasında. Hem kıyafetle uyumu çok zor hem de kadın kemerleri kadar fazla seçenek bulunmuyor. Erkekler diğer aksesuarlarında uyuma çok fazla önem vermeseler de kemer seçerken kıyafetlerine ve ayakkabılarına uygun olanı seçmeye çalışıyorlar.
      Kemerin modası hiç geçmiyor, modellerinde değişim olsa bile kemer kullanımı her sezon modada kendine yer bulmayı başarıyor. Bu sezon yine metal kemer modası öne çıkarken ünlü markaların deri kemerleri de yeni sezon koleksiyonlarıyla göz kamaştırıyor. Genelde erkeklerin kemerler arasında öncelikli tercihleri ünlü markaların amblemli kemerleri oluyor. Ancak tabi ki tarzlarına uygun olması ve renk seçimi de seçimlerinde önemli etkenler. Bu yıl erkek modasında kemerlerde deri ve metal modasının yanı sıra yeni bir tarz da kendini gösteriyor. Erkek modasında da artık ince kemerler moda olmaya başladı ve her türlü kıyafetle de kombin edilebiliyor. Spor ve şık tarzını aynı anda yakalamak isteyen erkekler için çok ideal görünüyor.



Saat

     Zamanı öğrenmek dışında artık herkesin tarz amaçlı taktığı saatler erkekler için çok önemli bir aksesuar son zamanlarda. Ancak kadınlar ve erkekler için her şeyde olduğu gibi saatler de farklı anlamlar taşıyor. Takı ve aksesuar markası olan "dkaprol" ün sahibi olan Deniz Kaprol da yapılan röportajda bunun altını çiziyor. Kaprol kadın ve erkeğin aksesuar algılarının farklı olduğundan bahsediyor ve saatin erkekler için anlamının daha farklı olduğunu belirtiyor. Sözlerine şöyle devam ediyor; "Saat bir erkek için kendini ifade etmenin en önemli yanı hatta bir tür soyadı. Erkekler kendilerini dışarıya nasıl yansıtmak istiyorlarsa o tarz saat kullanıyorlar. Ayrıca saat bir erkek için saygınlık meselesi. Bu yüzden bir erkeğin 3 tane olmazsa olmaz aksesuarlarından bir tanesi de saat. Saat kullanmayan erkek neredeyse yok denecek kadar az."


     Herkesin zevki farklı olsa da erkek saatlerinde de öne çıkan saat trendleri var elbette. Ünlü firma saat&saat bu yılın son moda saatlerini tanıttı. Yeni modada genel olarak ilgi çeken parçalar büyük kadranlı geniş kayışlı saatler oldu. Her ne kadar erkeklerin çoğu büyük saatleri tercih ediyor olsa da ünlü markalar klasik tarzdan şaşmayanları da unutmadı. Hiç modası eskimeyen küçük kadranlı deri kayışlı saatler de yeni sezonda yerini alıyor. Ayrıca tercih edilen bir diğer tarz da silikon kayışlı ve su geçirmez saatler. Birçok erkek de bu tarz saatleri kullanışlı ve rahat buluyor.



Kravat

     Takım elbiselerin icadından beri erkeklerin vazgeçilmez aksesuarı kravat olmuştur hep. Hep çok kalın olarak gördüğümüz kravatlar git gide incelerek 70'lerin modasına geri dönüş yapıyor. Son zamanlarda kravatlar kısa ve ince halleriyle yeni koleksiyonlarda yerlerini aldılar. Tanınmış markalar karşımıza değişik ve zengin kravat koleksiyonlarıyla çıkıyor.
Peki kravat seçiminde erkeklerin dikkat etmeleri gerekenler neler? Aslında çok basit bir aksesuar olarak görünse de kravat kullanırken erkeklerin yaptığı hatalar görüntüyü bozabiliyor. Bu durumda modacılar erkeklerin dikkat etmesi gereken şeylerin altını çiziyor. Başta dikkat edilmesi gereken kravatların çok uzun yada çok kısa olmaması. Şık bir takım elbisenin görüntüsünü bozabilecek en kötü şey erkeğin boyuna göre kravatın uzun yada kısa kalması. Aynı zamanda kravatın takım elbiseye uyumu da çok önemli. Mesela çizgili bir gömlekle desenli bir kravat kullanıldığında göz yoran ve uyumsuz bir görüntü çıkıyor ortaya. Renk seçimi de bir o kadar etkili tabi ki. Gömlekle kravatın hatta takım elbiseyle bile kravatın rengi uyumlu olmalı. Ünlü modacılar koyu renkli bir takım elbisede açık renk bir kravatın kullanımının her zaman boğuculuğu attığını söylüyor. Bunun yanı sıra desenli kravatların da açık renk gömleklerle kombini değişik ve göz alıcı bir tarz yaratıyor.
     Kravatlarda son trend ise kravatların gömleğin içine tıkıştırılması. Kıyafete spor şık bir hava katan bu yeni trend aslında öğrencilerin uzun yıllardır uyguladığı bir şey. Tabi ki doğru yapıldığı zaman hoş bir görüntü çıkıyor ortaya. Bir yandan da eleştirilen bir trend olan kravatların pantolonun içine sokulması var. Birkaç kere şahit olduğum bu trend kesinlikle son bulmalı diyorum.


Kol Düğmeleri


     Takım elbisede vazgeçilmez bir diğer aksesuar da kol düğmeleri. Erkeklerin aksesuarları arasında bayanlar tarafından en beğenilen aksesuarın bu olduğunu söylemem gerekiyor. Çoğu kadının düşüncesine göre kol düğmeleri erkeklere modern ve şık bir hava katıyor.
     Kol düğmelerinin de modası var tabi ki ve sürekli değişiyor. Vakko kurumsal iletişim direktörü Meltem Kazaz yapılan bir röportajında kol düğmelerinden bahsetti. Son birkaç yıldır renkli kol düğmesi kullanmayı seven erkeklerin tercihlerinin mavi, mor ve kırmızı gibi canlı renkler olduğunu ve bu renkli kol düğmelerinin taşlı olanlarının da çok fazla ilgi gördüğünü söyledi.

     Eskiden çok tercih edilen sade beyaz ve siyah kol düğmeleri ise artık sadece özel günler için tercih ediliyor. Siyah ve beyaz her zaman klasikliğini korusa da yeni sezonda bulunan çeşitli kol düğmeleri daha çok rağbet görüyor anlaşılan.









"Defilelerimde hep farklılıktan yanayım."

     Modayla ilgili yazarken modanın içinde bulunan bir model ve organizasyon ajansı sahibiyle röportaj yapmadan olmaz dedim ve Rönesans Ajans'ın sahibi Akif Örükle bir söyleşi yaptım. Akif bey; kendisi, işi, moda ve erkek modasındaki yeniliklerle ilgili bilgiler verdi. Rönesans Ajans 1999 yılında İzmir'de kuruldu. Ajans, profesyonel kadrosu ve deneyimli manken kadrosuyla büyük organizasyonlara imza atmış ve atmaya devam ediyor.


Akif Örük Kimdir?

     İzmir Alsancakta bulunan Rönesans Ajans'ın sahibi Akif Örük 1970 yılında İzmir'de doğdu. Örük 1995 yılında Öner Evez tarafından keşfedilmesiyle moda dünyasına adımını attı. Boyu ve fiziği modelliğe uygun olduğu için 1996 yılında modelliğe başladı. Organizasyon ve moda işleriyle uğraşan Akif bey 20 yıldır moda sektöründe bulunuyor. Çoğunlukla defile organizasyonları yapıyor çünkü kendisi kareograf ve defilelerde farklı sahne tasarımları yapmayı seviyor.



Size göre moda nedir? Bu yıl kadın ve erkek modasında dikkatleri çeken neler var ?

Akif Örük :
    
     Bana göre moda herkesin kendisine yakışanı giymesidir. Şuan tamamen rengarenk bir moda var. Erkek ve kadınlarda tamamen farklı renklerde giyim var, çok canlı ve eğlenceli renkler. Bu sene erkek modasında çok koyu ve çok açık renkler moda ama kahve tonları yok. Mavi, sarı, krem ve kırmızı renklerinin tonları daha çok ön planda. Erkek modasında saçlar da değişti bu sene mesela. Artık 40'lı ve 50'li yıllardaki saç modellerine dönüş var tekrar. Birkaç yıldır erkek modasında feminen detay olarak unisex kullanılan modeller çıktı ortaya. Hem kadın hem erkeklerin giydiği dar kesim pantolonlar var özellikle. Dar paça pantolonlar son 4-5 yıldır çok moda oldu. Bunun yanı sıra fit gömlekler ve yelekler de var.
     Takım elbiselerde de değişiklikler var. Takım elbiselerde iki düğme olması her zaman klasiktir ama bu sene ve geçen sene hep tek düğme kullanıldı. Takım elbiselerde yaka manşetleri inceldi ve kol manşetleri de kısaldı. Manşetlerin içinden gömleğin çıkması moda oldu. Kravat desenleri de çok renklendi ama bu renkler çok açık renkler ayrıca kravatların üzerinde işlemeler de var artık. Papyonlar da tekrar modada yerini alıyor yavaş yavaş. Ayakkabılarda eski yıllara dönüş var sadece tabanları farklı. Aksesuar olarak çantalar çok kullanılmaya başlandı. Başta kullanışlı olması açısından çapraz çantalar olmak üzere pratik kullanılan her türlü çanta moda oldu.


Türkiye'deki moda ve modacılarla ilgili ne düşünüyorsunuz ?

Akif Örük :

     Türkiye moda olarak 1 yıl geriden geliyor. Yurt dışında 2013-2014 koleksiyonları hazırlanırken Türkiye'de hala 2012 yada 2013 hazırlanıyor mesela. Bu yüzden Türkiye'deki modacıların Avrupa'ya yetişmek için biraz daha hızlı koleksiyon hazırlamaları gerekiyor. Koleksiyonlarının yurt dışındaki tasarımcılarla uyumlu olmaları gerekiyor ki burada da ilgi görsünler.
     Şuan Türkiye'de en çok Bora Aksu ve Özlem Süer'in koleksiyonları takip ediliyor. Ama genel olarak bütün modacılar yurt dışındaki koleksiyonları takip ediyorlar. Modacıların ayakta kalabilmesi için önemli olan modacının koleksiyonunun sunumunu iyi yapabilmesi ve satabilmesidir. Eskiden tasarımlar çok uçuk kaçık oldukları için satılmazdı ancak son zamanlarda tasarımcılar herkese hitap edebiliyor.

Peki siz modanın bu kadar içinde biri olarak biraz kendi giyimizden bahseder misiniz ?

Akif Örük :

     Benim kendime has bir tarzım var ama genelde spor giyinirim çünkü rahatlığa önem veriyorum. Biraz kişiliğimden dolayı biraz da işimden dolayı diğer insanların giydiklerini giymeyi sevmem hep farklı olmak isterim. Zıt renkleri bir arada giymeyi severim mesela siyahla beyazı birlikte çok giyerim. Tabi ki vücuduma yakışanı giymeyi tercih ederim. Zaten modellerimizde de ilk olarak giydiklerini taşıyabilmelerine önem veririz.
     Aksesuar çok kullanırım özellikle yüzüklerim şapkalarım ve saat koleksiyonum var. Ayrıca çok fazla ayakkabım ve kotum da var. Aksesuar kullanmayı severim çünkü aksesuar giyilen kıyafetin tamamlayıcısıdır. Bence herkesin aksesuarları daha dikkatli kullanması lazım. Kolye ve bileklik de çok kullanırım çünkü yakıştığına inanıyorum.
     Kışın sürekli fular kullanırım hatta iki yıl önce fuları kendimce bir şekilde bağlayıp düğüm atmıştım. Önce herkes dalga geçmişti ama geçen yıl herkesin fularları öyle kullanmaya başladığını gördüm . Bence en önemlisi herkesin kendine yakışanı giymesi çünkü herşey herkese yakışmayabilir. İnsanın mutlu olabilmesi için giydiklerini önce kendine yakıştırabilmesi gerekiyor.
     Mesela ben giyindiğimde kapıdan çıkmadan önce aynaya bakarım. Ayakkabım, pantolonum, gözlüğüm uyumlu mu? Eğer beğenirsem, evet bugün bu şekilde mutlu olabilirim diyorum ve çıkıyorum. Çok acelem yoksa giyimime çok dikkat ederim.

Biraz defilelerden bahseder misiniz ?

Akif Örük :

     Firmayla anlaştıktan sonra koleksiyonlara bir bakarım. Eğer koleksiyonda bir enerji hissetmediysem tasarımcıyla toplantı yapıp koleksiyona hareket getirmesini isterim. Bazı koleksiyonlar tamamen tüketiciye göre yapılır ve tüketiciyle uyumlu gider ama bu çok standart kalır. Standart kaldığında bizim defilede vereceğimiz enerji çok önemlidir, yoksa izleyiciler sıkılabilir. Bu yüzden koleksiyonu bozmadan aksesuarlarla defileyi süsleriz, bu da benim çok hoşuma gidiyor. Ben hep farklılıktan yanayım bu yüzden bu aksesuar makyaj veya farklı bir saç stili olabilir. Herşeye bir bütün olarak bakılması gerekiyor. Modele bir kıyafet giydirildiğinde ayrıntılara dikkat edilmezse onun tamamlayıcı unsuru kalmaz.

3 Aralık 2012 Pazartesi

Damat Adaylarına Tüyolar..

     Her ne kadar düğünde gelin baş rolde olsa da, gelinlik kadar damatlık da çok önemlidir.Düğün planlanırken, bir kadın için en zevkli bölüm gelinlik seçmekken, damatlık seçmek erkek için bir o kadar çileli bir bölüm. Kadınlar genelde gelinlik seçiminde modeli göz önünde bulundururken erkekler damatlıklarda fiyatı göz önünde bulunduruyorlar. Yani hem modele hem fiyata bakarken erkekler de damatlık seçiminde baya zorlanıyorlar. Papyon mu, kravat mı, klasik model mi, farklı bir model mi derken son zamanlarda erkeklerde ortaya çıkan damatlık krizi evlilik öncesi stresli işlerden bir tanesi haline geldi.

Bu Senenin Modası Nasıl?

     Bu senenin damatlık modası spor ve vücuda oturan tarzıyla yine çok şık. Siyah damatlıklar yine her sene olduğu gibi klasik tarzıyla ön plana çıkarken tasarımcılar farklılık arayanları da unutmamış. Yani beyaz, gri hatta yeşil renkte damatlıklar bulmak bile mümkün. Tek tarz giyinmek istemeyenler için ise farklı renk damatlık parçalarını kombin etmek de modanın yeniliklerinden bir tanesi.

     Ceketlerde son birkaç yıldır klasik olan iki düğmenin yerini tek düğme aldı. Kumaşlarında ise saten, tafta, şantung ve krep kumaş seçenekleri bulunuyor. Bunun yanı sıra yaka manşetleri de daha inceldi ve kol manşetleri kısaldı. Yani damatlıklardaki büyük değişim ilk önce ceketlerden başladı. Ceketlerin içinde ise aksesuar kullanımı göze çarpıyor. Özellikle kravatın tamamlayıcılığına alışılmış olmasına rağmen papyon da modadaki yerini alıyor. Sadece bununla da kalmayıp ceketin içine yelek ve süveter tarzları da katılıyor ve daha şık bir görünüm geliyor karşımıza. Yeni aksesuar olarak fular kullanımı da yaygınlaşıyor isteğe göre. Damatlıklara genel olarak baktığımızda ise slim fit olduklarını görüyoruz.


Vücut Tipine Göre Giyilmesi Gereken Damatlıklar..

     Modacılar özellikle kaslı erkeklerin slim fit damatlıkları tercih etmesi yerine daha bol kesim damatlıkları tercih etmesinden yana. Bunun yanı sıra kilolu beylerin de siyah damatlık tercih etmelerinde hemfikirler. Kilolu beylerin ceketlerinin önünü iliklememesi ve kemer kullanmaları da onları daha zayıf gösteriyor ve görüntü açısından daha güzel duruyor.
     Zayıf veya normal kilodaki damat adayları ise slim fit damatlıkları gönül rahatlığıyla giyip aksesuarlarıyla bir bütünlük sağlayabilirler.


Damatlık Seçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler..

     Damatlık da en az gelinlik kadar önemli olduğu için seçerken büyük bir özen gerektiriyor. Damatlık seçerken beylere düşen ilk görev gelinlikle uyumlu olup olmadığına bakmak kesinlikle. Şayet çok güzel bir gelinliğin yanında uyumsuz bir damatlık görmek gelini pek de mutlu etmez. Ayrıca damatlık bakmaya birkaç ay önceden bakmakta fayda var çünkü her yerde model ve fiyatlarda farklılıklar var. Zevkli ve yakışmadığı zaman çekinmeden söyleyebilecek bir arkadaşın da seçerken çok yardımı olur. Damatlık seçerken dikkat edilmesi gerekilenler şunlar;

- İlk olarak kumaş türü düğünün olacağı mevsime göre seçilmeli ki tören sırasında damat sıcaktan bunalmamalı yada üşümemeli.
- Seçilecek olan damatlığın aksesuarlarının çokluğu ve kalitelerine dikkat edilmeli.
- Damatlık kalıplarının her yerde aynı olmadığı göz önünde bulundurularak mutlaka üstte duruşuna bakılmalı.
- Herkesin zevki farklı olduğundan damatlık damadın kişiliğine ve tarzına uygun seçilmeli.
- Damatlıkta defo olup olmadığına dikkat edilmeli.
- Pantolon paçaları ayak bileğinden beş santim aşağıda bitmeli.
- Manşetler ceketin kollarından bir parmak çıkmalı.
- Çoraplar görüntüyü bozmamak açısından pantolonla aynı renkte olmalı.